SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

EBVABU’L-AMELİ Fİ’S-SALAT

<< 608 >>

باب: ما ينهى من الكلام في الصلاة.

2. NAMAZ'DA KONUŞULMASI YASAK OLAN ŞEYLER

 

حدثنا ابن نمير: حدثنا ابن فضيل: حدثنا الأعمش، عن إبراهيم، عن علقمة، عن عبد الله رضي الله عنه قال: كنا نسلم على النبي صلى الله عليه وسلم، وهو في الصلاة، فيرد علينا، فلما رجعنا من عند النجاشي، سلمنا عليه فلم يرد علينا، وقال: (إن في الصلاة شغلا).حدثنا ابن نمير: حدثنا إسحاق بن منصور السلولي: حدثنا هريم بن سفيان، عن الأعمش، عن إبراهيم، عن علقمة، عن عبد الله رضي الله عنه، عن النبي صلى الله عليه وسلم: نحوه.

 

[-1199-] Abdullah r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz kılarken biz ona selam verirdik o da selamımızı alırdı. Necaşî'nin yanından döndükten sonra da ona selam verdik, ancak o selamımızı almadı ve bize şöyle dedi: "Namazda meşguliyet vardır.

 

Tekrarı: 1216, 3875.

 

MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA

 

 

حدثنا إبراهيم بن موسى: أخبرنا عيسى، عن إسماعيل، عن الحارث بن شبيل، عن أبي عمرو الشيباني قال: قال لي زيد بن أرقم: إن كنا لنتكلم في الصلاة، على عهد النبي صلى الله عليه وسلم، يكلم أحدنا صاحبه بحاجته، حتى نزلت: {حافظوا على الصلوات}. الآية، فأمرنا بالسكوت.

 

[-1200-] Ebu Amr eş-Şeybanî şöyle demiştir: Zeyd İbn Erkam r.a. bana şöyle de­di: Biz Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında namazda konuşurduk. Birimiz arkadaşına ihtiyacını söylerdi. Sonra:  "'Namazlarınızı muhafaza ediniz [Bakara 238] ayeti indirilince bize namazda susmamız emredildi.

 

Tekrarı: 4534.

 

Diğer tahric:Tirmizi Tefsirul Kur’an; Müslim, Mesacid

 

AÇIKLAMA:     Namazda meşguliyet vardır": Yani, namazda Kur'an okuma, zikir ve dua ile ya da Allah'ı tazim ile meşgul olma vardır. Bu ne büyük meşguliyettir! Çün­kü namaz Allah ile münacattır (söyleşmektir). Bu ise, tamamen Allah'ın emrinde derin bir huşu1 ve sükunet içinde olmayı gerektirir. Namaz başka şeyle uğraşma­ya uygun değildir.

 

Nevevî şöyle demiştir: Bunun anlamı şudur: Namaz kılan kişinin görevi na­mazı ile meşgul olmak, namazda söylediği şeyleri düşünmektir. Bu sebeple sela­ma karşılık vermek vb. başka şeylerle uğraşması uygun değildir.

 

Ebu Vail rivayetinde şöyle denilmiştir: "Allah kendi emrinde dilediği şeyi ih­das eder (dilediği şekilde yeni hüküm koyar). O, namazda konuşmamanız hük­münü koymuştur."

 

"Birimiz arkadaşına ihtiyacını söylerdi" ifadesi, sahabenin daha önceden de namazda iken her şeyi konuşmadıklarını yalnızca selama karşılık vermek vb. ihtiyaç durumları ile yetindiklerini göstermektedir.

 

Yukarıdaki hadisten ilk bakışta anlaşılan manaya göre namazda konuşmak "Namazlarınızı muhafaza ediniz" ayeti ile neshedilmiştir. Bu, namazda konuşmanın Medine'de neshedildiğini göstermektedir. Çünkü ayetin Medine'de indiği ittifakla kabul edilmektedir.

 

"Namazda susmamız emredildi" ifadesi mutlak anlamda susma değil, yuka­rıdaki şekilde konuşmamak anlamındadır. Çünkü namazda mutlak olarak susma söz konusu değildir.

 

Ek Bilgi: Namazda konuşmanın haram olduğunu bilen bir kimsenin, na­mazın maslahatlarından biri ve bir müslümanın canını kurtarma kastı da olma­dığı halde namazda iken konuşmasının namazı bozduğu konusunda icma edil­miştir.

 

Namazda iken yanlışlıkla konuşan veya bunun haram olduğunu bilmeksizin konuşan kimse konusunda ise İhtilaf edilmiştir. alimlerin çoğuna göre namazda iken bu tarzdaki az konuşma namazı bozmaz. İleride Zul-yedeyn'in namazda sehiv konusundaki hadisinde geleceği üzere Hanefiler namazda iken konuşma duru­munda, namazın mutlak olarak bozulacağın! söylemişlerdir.

 

Namazda iken konuşma konusunda şu meselelerde de ihtilaf edilmiştir: Kişinin namazda kasıtsız olarak konuşması,

 

İmamın şaşırması durumunda namazı düzeltmek için cemaatten birinin ko­nuşması,  Bir müslümanın tehlike ile karşılaşmaması için onu söz ile kurtarmak,  Kur'an okurken şaşıran imamın okuyuşunu düzeltmek için ona hatırlatmak,  Namazda önünden geçen kişiyi uyarmak için "sübhanallah" demek, Selama karşılık vermek, Anne veya babasını kendisini çağırmasına karşılık vermek,  Namazda iken konuşmaya zorlanan kişinin konuşması,  Namazda iken "Kölemi Allah için azat ettim" gibi Allah'a yaklaştırıcı bir söz söylemek.

 

Bunların tümü fıkıh kitaplarında geniş olarak açıklanmıştır.